Hamilelikte Kuru Meyve Tüketiminin Önemi
Bazı popüler ve lezzetli kuru meyveler kuru üzüm, kuru incir, kuru erik, hurma, kayısı ve kızılcıktır.Kuru meyve tüketmenin ilk avantajı, besin değerinin yanı sıra pratik olmasıdır. Diğer bir avantaj da dayanıklılıktır. Kurutulmuş meyvelerin genellikle 12 aya kadar raf ömrü vardır, ancak üreticinin son kullanma tarihine dikkat etmek her zaman iyidir.
Hamilelerin kuru meyve tüketmesi tavsiye edilir. Yararlı özellikleri hem anne hem de fetüs için dikkat çekicidir. Folik asit, kalsiyum, iyi yağlar ve çok daha fazlasının kaynağı olan bu besin grubunun tüketimi, aslında daha sağlıklı bir hamileliği garanti eder.
Bağışıklık sisteminizi güçlendiren antioksidanlar, lif, vitaminler ve minerallerle dolu kuru meyveler, hamilelikte sağlığınız üzerinde çok büyük bir olumlu etkiye sahip olabilir. Ve onları beslenme düzeninize ne kadar çok dahil ederseniz, o kadar iyidir.
Kurutulmuş meyvelerin taze meyvelere göre daha fazla şeker ve kalori içerebileceğini hatırlamakta fayda var. Bu nedenle, tüketimi sınırlamak ve aşırı miktarda kuru meyve tüketmemek çok önemli.
Hamilelikte Zeytinyağı Tüketiminin Önemi
Zeytinyağı, hamile kadınların, embriyonun ve yaşamın ilk yıllarında çocukların özel ihtiyaçlarını
karşılamak için ideal bir yağdır. Bilimsel araştırmalar, hamileliğin farklı aşamalarında annenin
beslenme düzenindeki lipidlerin bileşiminin fetüsün gelişimini etkileyebileceğini göstermektedir. Ayrıca yağ dokusunun bileşimini ve ardından (prolaktin) anne sütü üretimini etkiler. Bu yüzden hamilelikte zeytinyağı tüketimi oldukça önemlidir.
Dokuz ay boyunca, embriyo sürekli dönüşüm halindedir ve hücre çoğalmasını hızlandırmıştır. DSÖ ve diğer bilimsel dernekler, özellikle omega 3 ve omega 6 grubundan çoklu doymamış yağ tedarikinin, insanların büyümesinde ve gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığını belirtmektedir. Esansiyel yağ asitlerinin tüketimi ile hücre zarlarının biyosentezi arasında bir ilişki vardır. Bu yağ asitlerinin beyin gelişiminde oynadığı rol de vurgulanmıştır ve son zamanlarda esansiyel yağ asitlerinin tüketimi ile çocukların bilişsel gelişimi arasındaki ilişki incelenmiştir. Diğer çalışmalar, embriyonik yaşam sırasında ve yaşamın ilk yıllarında omega 3 alımı ile enzimatik olgunlaşmamışlık arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir.
DSÖ Raporuna göre, ortalama bir kadın hamilelik sırasında anne dokularında ve fetüste günde yaklaşık 2,2 g esansiyel yağ asidi biriktirir. Zeytinyağı, tekli doymamış yağ asitleri (oleik asit) bileşimi nedeniyle sağlıklı bir yağ olarak kabul edilir ve ayrıca yeterli miktarda esansiyel yağ asitleri sağlar. İlginç bir şekilde zeytinyağı, hem bileşimi (lipidler) hem de sindirilebilirliği açısından anne sütüne en çok benzeyen yağdır. Zeytinyağının anne sütüne olan benzerliğinin bu ayrıcalığı, kuşkusuz zeytinyağına yemekte yeterli ve tercih edilebilir bir seçenek kazandırmaktadır.
Comentários